Ofis

Telefon: +49211 976 358-19
Faks: +49 211 976 358-24
Adres: Goethestr. 30 40237 Düsseldorf

Acil Durumlar

+49 157 782 866 71

O. Law

Türk Şirketlerinin Avrupa Ülkelerine E-ticaret Satışı

Türkiye’deki E-ticaret’e Genel Bakış

Avrupa ülkeleri arasında ticaret hacmini en hızlı büyüten ülke Türkiye olmuştur. Diğer yandan da internet üzerinden satışın, toplam pazar içerisinde %2’lik bir dilimi elde edeceği tahmin edilmektedir.  Ülkeler, e-ticaret gelişiminin hızlandırmayı hedeflenmiştir. Bu doğrultuda ticari öngörülebilirlik, güven ve şirketler arası eşitlik gibi kurumları sağlıklı tutma amaçlarıyla hem Türkiye hem Avrupa ülkeleri kendi mevzuatında bazı düzenlemelere gitmiştir. Nitekim bu düzenlemelerle internet üzerinden ürün satmak isteyen şirketlere prosedürler getirilerek hukuki birliğin sağlanması ve dolayısıyla alıcı ve satıcının mevcut stabilizasyonunun korunması amaçlanmıştır. Söz konusu düzenlemelerden Türkiye ayağı için geçerli olanlar aşağıda sıralanmıştır:

6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik, Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu, 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun, 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve bu Kanunlara dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerdir. Elektronik ticaretin temel kanunu olan 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun.

Satışı yapabilmek adına geçirilecek hukuki sürece geçmeden önce bu satış türünün AB – Türkiye konjonktürü arasında iki çeşide ayrıldığını söylemek gerekir. Bunlardan ilki ve en çok tercih edileni “mikro ölçekte e-ticaret”tir. Mikro ticareti makrodan ayıran belli niceliksel sınırlar mevcuttur. Buna göre yurt dışı satışlarının fatura tutarı 15.000 euroyu geçmemeli ve satılan ürün ağırlığı 300 kilogramdan fazla olmamalıdır. Mikro ihracat işlemleri kapsamında sadece Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) yetkisine haiz ülkelerin yetkili hızlı kargo firmaları (PTT, DHL, UPS, TNT vb.) tarafından gerçekleştirilmektedir. Kısaca mikro ihracatta yetkili kuruluşlar gümrük müşavirleri değil, kargo ve lojistik firmalarıdır. Vergilendirme hususu bakımından belirtmek gerekir ki kargo firmaları üzerinden yönetilen bu gümrük süreci mikro ihracat sınırları içerisinde yer almakta ise muhasebeniz tarafından devlet teşviği kapsamında %18 KDV iadesi alınabilmekte ya da yine muhasebeniz aracılığı ile KDV’siz gönderi yapılabilmektedir.

E-ticarette hukuka uygunluk, ancak hukuksal süreçlerden geçerek gerekli belgeleri edinme ile mümkündür. Gerekli belgeler; satılan ürünün cins ve miktarı, satış yapılan ülkedeki yasal prosedürler ve kalite düzenlemeleri gibi pek çok faktöre bağlıdır. Bunlardan bağımsız ihtiyaç duyulabilecek belgeler aşağıdaki gibidir:

Gümrük beyannamesi                                   İmalat analiz, denetim ve ekspertiz belgeleri
İhracat bilgi formu                                          Üretici ülke sertifikası
E fatura ya da e arşiv fatura                          EUR-1 ve EUR-MEd belgeleri tedarik beyannamesi
Yetki Belgesi                                                   Bitki ve hayvan sağlığı sertifikaları
Proforma fatura                                             Gıda güvenliği sertifikası
Sigorta belgesi                                               Tarım ürünleri için borsa beyannamesi
Resmi, proforma, ticari faturalar                  Radyoaktif güvenlik sertifikası
Komisyoncu ve konsolosluk faturaları         Helal belgesi ve Koşer sertifikası
Paket ve ağırlık listesi                                    Ürün özellikleri ve kalite standartlarını belirten
Kara liste sertifikası                                        belgeler

E-ticaret ile AB’ye satış yapma isteğinde olan şirketler ilgili tüm yasal prosedürlere, hem Türkiye’nin hem de satış yaptığınız AB ülkelerinin yasalarına, uygun şekilde hareket etmelidir. Nitekim vergi düzenlemeleri gibi çeşitli satış politikaları veya sözleşmeleri ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmektedir. Örneğin e-ticaret şirketinin, AB bağlamında kısıtlanmış veya yasaklanmış ürünleri bilerek satış planlaması yapması daha uygun olacaktır.

Açıklanan nedenlerle, yazımızda söz edilen hukuki süreç iki yönden incelenecektir: AB hukukunun beklentileri ve Türk hukukunun gerekleri.

  1. AB Hukuku Bakımından Değerlendirme

E-ticaret kapsamında kalan yurt dışı satış işlemleri, dış ticaret ve gümrük mevzuatı hükümlerine tabi olacaktır. Bununla ilgili olarak AB’ye satış yapmak isteyen ülkeler, onların kurallarını kendi sistemlerine tanımlamak durumundadır.

Bu nedenle Türkiye’de çıkan kanun ve yönetmeliklerle e-ticaret satışlarında AB standartlarına uyum sağlanması amaçlanmıştır. Avrupa Birliği Parlamentosu tarafından oluşturulan AB E-Ticaret Yönetmeliğince istenen tüm koşulların sağlanabilmesi için ülkemizde aşağıda da değinilecek olan ‘’Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’’ oluşturulmuştur.

Peki AB E-Ticaret Yönetmeliği ile birlikte hedeflenen değişiklikler nelerdir?

  • Şeffaf fiyat karşılaştırmasının mümkün olabileceği net bir fiyat ve transfer ücreti belirtilmesi zorunluluğu,
  • Rekabeti sağlıklı ve doğru verilerle değerlendirme fırsatı için ülke ve ulusal şirketlerin yıllık olarak paket teslimat bilgilerini firmalardan talep edebilmesi,
  • Güvenliği sağlama amacıyla dolandırıcı internet sitelerine erişimin tüm Avrupa Birliği ülkeleri tarafından engellenmesi. Bunun yanında söz konusu suçlara karşı kimlik tespitinin talep edilebilmesi,
  • Firmaların, bu ürünleri nereden temin ettiklerini detaylı şekilde belirtme zorunluluğu.

  • Türk Hukuku Bakımından Değerlendirme

Öncelikle e-ticaret satışı ile AB’ye ürün ihraç etmek isteyen şirketlerin tabi olduğu hukuki süreç ve koşulları sıralamak gerekirse:

  1. Alan Adının Alınması

İnternet üzerinden iş yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişilerin bir alan adı almaları gerekmektedir. Alan adları internet protokolü olarak tanımlanan farklı rakamların insanlar tarafından kullanımı kolay hale getirilmiş olan halleridir. Bu alan adlarında teklik ilkesi geçerlidir, yani başkasının da kullanıma ortak olamayacağı özel bir ad söz konusudur. Uyuşmazlık halinde alan adını önce alan kişinin hakkı gözetilir. Bu adlarda rekabet kuralları gibi diğer hukukuki düzenlemeler de yine geçerli olacaktır.

  • Güvenlik Önlemlerinin Alınması

Türkiye’de yürürlükte olan 5070 sayılı „E­imza Kanunu“nda elektronik imzanın hukuki ve teknik yönleri ile kullanımına ilişkin esaslar düzenlenmektir. Böylece hem alıcı hem de hizmet sağlayıcının güvende olması amaçlanmıştır. Güvenli ödemeyi sağlayabilmek için sanal POS/Havale ve EFT, Kapıda Ödeme veya Mobil Cüzdan ve Dijital Cüzdan anlaşmaları yapmanız gerekir. Ayrıca resmî kurumların ihracatı teşvik etmek adına

güven damgası işaretlenmesini karşılığı olarak teşvik ve vergi iadesi imkanları sunduğunu da söylemek gerekir.

  • Sözleşme Oluşturma

Şekle tabii olmayan bu sözleşmeler sanal ortamda yapılabilmektedir. Sanayi Bakanlığı tarafından hazırlanan Mesafeli Sözleşmeler Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik, ilgili sözleşme kapsamını düzenlemektedir. Burada mal, alışverişe konu olan ürünü ifade etmektedir.

  • Vergilendirme

Her işletme ya da satıcı için KDV ödeme zorunluluğu söz konusudur. Şirketler bu vergiyi ödeyerek yükümlülüklerini yerine getirmiş olurlar. Uygulanacak olan KDV oranı ise alıcının teslimat adresindeki ülkede geçerli olan KDV oranından ibarettir. Bununla birlikte, şirketlerin en azından eşit bir zeminde vergi yükümlüsü olabilmeleri için çalışmalar yapılmıştır. Örneğin AB dışındaki e-ticaret işletmelerinin KDV ödememe zorunluluğu artık söz konusu değildir. Ayrıca Türkiye’den Avrupa’ya yapılan satışlarda KDV muafiyeti de kaldırılmıştır. Muafiyet yalnızca gümrük vergisi için geçerlidir. KDV’nin her satış nezdinde zorunlu olmasına rağmen gümrük vergisi, sadece 150 euro ve üzeri tutarındaki satışlardan alınmaktadır.

KDV oranları için bir alt ya da üst sınırdan bahsedilemez. Yapılan ihracat tutarı ne kadar olursa olsun ihracatın yapıldığı ülkede geçerli olan oran doğrultusunda KDV ödenmesi zorunluluğu vardır.

AB sınırları içinde şirketin herhangi bir kuruluşu mevcut değilse o sınırlarda yer alan herhangi bir -aracı- kuruluşu yetkilendirmek gerekmektedir. Aracı olarak yetkilendirilmiş kurumlar, işletme adına alınan IOSS kimlik numarası vasıtasıyla aylık olarak beyan ettiği KDV’yi ilgili vergi makamlarına öder.

Sözü edilen bu IOSS portalı (Tek Noktadan İthalat Merkezi) yardımıyla şirketler, KDV ödemelerini kolayca takip edebiliyorlar. IOSS kimlik numarası almak için e-ticaret sitesi sahiplerinin, ürün satışı gerçekleştirilen aracı yerin veyahut Avrupa Birliği’ne üye olmayan ülkelerden satış gerçekleştiren kişi ve şirketlerin başvuruda bulunması yeterli olacaktır. Bu sayede de AB devletleri, bu KDV’leri ilgili ülkeye direkt olarak ödeme imkanına sahip olacaktır.

Belirtmekte fayda var ki bir satıcının birden fazla IOSS numarası alabilmesi de mümkündür.

Bunlara ek olarak e-ticaret kapsamında hizmet sağlayan şirketlerin 6563 sayılı kanun kapsamında sözleşme ve sözleşme öncesi dönemlerde bilgi verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Şirket; teknik ve uygulama alanında meydana gelebilecek uyuşmazlıkları engellemek adına kanunca gerekli işlem bilgilerini eksiksiz biçimde karşı tarafa sunmalı, onları alıcı tarafından ulaşılabilir kılmalıdır. Sözleşme sonrası alışverişte ise bedel ve sözleşme şartları açıkça görülür olup siparişin alındığı teyit edilmelidir.

Ticari iletişime ilişkin esaslar kapsamında ise bu iletişimin adına yapıldığı gerçek ya da tüzel kişinin açıkça anlaşılabilir kılan bilgiler diğer tarafa sunulmalıdır.

Ürün nitelikleri ve promosyonlardan faydalanmanın şartları da alıcının kolayca ulaşıp anlayabileceği biçimde gösterilmelidir.

Hizmet sağlayıcısı, sipariş alınırken ancak ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, toplam bedel de dâhil olmak üzere, sözleşme şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlamalıdır. Ayrıca hizmet sağlayıcı, siparişi aldığını gecikmeksizin elektronik iletişim araçlarıyla teyit etmelidir.

Şirketin alıcılara internet üzerinden göndereceği iletiler, kural olarak önceden alınan bir onayı gerektirir. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilmektedir.

Alıcıya gönderilen her iletide reddetmeye ilişkin hak tanınmalıdır. Alıcı hiçbir gerekçe göstermeksizin ileti almayı reddedebilir.

Son olarak hizmet sağlayıcı ve aracılar e-ticaret kapsamında yapmış oldukları işlemler sayesinde elde ettikleri kişisel verileri güvenle saklamak zorundadır. Yine bu kişisel verilerin ilgili kişinin onayı olmadan üçüncü kişilerle paylaşılması veya herhangi başka bir amaçla kullanılması yasaklanmıştır.

Zeynep İmamoğlu tarafından yazılmıştır.

Telif hakları Hülya Oruç Aslan’a aittir

O.Law Düsseldorf’un kalbinde hukuki danışmanlık hizmeti sunan, motivasyonu yüksek profesyonellerle işbirliği içinde çalışan modern ve dinamik bir hukuk firmasıdır. Doğu Avrupa’da bir vergi danışmanı ve avukat ağı ile işbirliğimiz ile öne çıkıyoruz.

O.Law, uluslararası işbirliğine odaklı olarak ticaret hukuku ile ilgili tüm yasal taleplerde destek vermektedir. Bizler Alman-Türk ticari ilişkilerinin yoğunluğu ve önemi göz önünde bulundurularak bir Türkiye Masası kurduk.

Yaratıcı yaklaşımlarla birlikte verimli ve ekonomik anlamda mantıklı çözümler O.Law’ın ayırt edici özelliklerini tanımlamaktadır. O.Law, Almanca, Türkçe ve İngilizce olarak hukuki hizmetler sunmakta ve kültürel olarak çifte destek verebilmektedir. Ortak dil konuşmak bizim için önemlidir.

O.Law – Uluslararası Hukuk Firması

Avukat Hülya Oruç, LL.M.

Goethestr. 30

40237 Düsseldorf

+ 49 211 976 358 -19

info@olaw.eu

www.olaw.eu

O.Law is a law firm based in Düsseldorf. Working for entrepreneurs worldwide, making their dreams come true.

We speak your language